MASAL BU YA (3)

DAĞLAR DAĞLAR, BAŞI DUMANLI DAĞLAR...

 

 

Geçen zaman içinde Mutlu ben nerede hata yaptım diye düşünmeye devam etmiş ve başı dumanlı dolaşmış durmuş. Hatice’de düşünüyormuş kendinden emin; hadi büyük dağ dumanlı benim yarattığım küçük dağların neden başları dumanlı diye. Denkliği (mallarımı denkledim satışları ile dünyalığımı yaptım ) yapamadım, Alamadım Sazı Elime mutsuzum diye dertlendiği bir günde Hatice’nin iç sesi ise ona yol göstermiş ve "Ey bre gafil!!!! bilmez misin yaşlanarak değil yaşayarak tecrübe kazanılır” (iç ses burada P. Safa’nın kulaklarını çınlatmış (y.n)) “ İyi bir tecrübe oldu sana beni dinlemedin, seni kaç kez uyardım”, “boş hayallere kapılarak hak etmeden koca kurtluğa özendin” ve “doğru yolu seçmedin” demiş>>

 

Hatice hem hayalinde olan kurtlar sofrasının başköşesindeki yerden olmanın, hem mosmor görünmesinin hemi de iç ses tarafından azarlanmasının üzerinde verdiği eziklikten kurtulabilmek için elini başının arasına almış, başlamış derdine çare aramaya. Gelen geçenlere derdinin çaresini sormuş cevap alamamış, dost bildiklerinin kapılarını çalmış ama açan olmamış. Çünkü 27 yıl boyunca hırslarından dolayı kimse ile iyi geçinmediğini bu nedenle dostu olamadığını fark etmiş.   >>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>> 

Hatice birden bire bulunduğu diyarda yabancı olduğunu insanların onu artık tanımadıklarını görmüş ve bir karara vararak; bu deveyi güdemedim bu diyardan gideyim demiş. (deveyi gören olmamış o gördü mü ve nasıl güdüleceğini bilir mi bilinmez.(y.m)) Yollara düşmüş iç sesin onu takip ettiğinden habersiz. Az gitmiş uz gitmiş dere tepe düz gidememiş çünkü gittiği yerde dağlardan ve tepelerden başka bir şey yokmuş.>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>

 

Durmuş düşünmüş ve bu çile ne zaman biter diye bağırmış sesi dağlar arasında yankılanmış durmuş ama sesini duyan olmamış. Bu dağlar biter mi?, bu zaman geçer mi? diye hayıflanarak yola devam ederken iç ses (ben bu iyi huylu sesi sevdim (y.n))tekrar ortaya çıkmış; derin derin, kendinden emin, sana bir yol göstereceğim” 5 dağı aşarsan ve gittiğin her yerde yaşadıklarından aldığın dersleri anlatırsan derdin hafifler ve mutluluğa ulaşabilirsin “demiş. >>>>>>>>>>>>>

Hatice’nin bu duydukları karşısında gözleri fal taşı gibi açılmış, sonrasında gözleri kapanmış (merak edecek bir şey yok gözleri eski halini almış (y.n))ve çaresizliğinden iç sese kulak vermiş...>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>

 

 

O günden sonra Hatice’den haber alınamamış ama rivayete göre daha yolun başında olduğu, tırmanacak başı dumanlı dağlarının bulunduğu, ve mutluluğu bulamadığı söyleniyormuş. Umut var gibi görünüyor eğer “ben biliyorum” demeden iç sesini dinlerse...

<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<  

 

Mutlu ise umutsuz ve mutsuz olarak halen başı dumanlı olarak ondan haber alacağı günleri iple çekiyormuş ve Al Sazı eline diyeceği kişiyle karşılaşmak umudu ile gün sayıyormuş...>>>>>>>>>>>

Not: Hikayede anlatılanlar ve kahramanlar (!!!) gerçek değildir...

(y.m) yazarın merakı

 (y.n) yazarın notu